AJANSSPOR – HABER
Portekizli oyuncu Bruma, Fenerbahçe Televizyonu’nda yayınlanan ‘Günün Röportajı’ programına konuk oldu. Fenerbahçe’de olduğu için çok keyifli olduğunu belirten başarılı isim, “Çok fazla çalışmamız gerekiyor zira bu sene gerçekleştirmek istediğimiz çok amaç var” dedi.
“Evime dönmüş üzere hissettim”
İşte Fenerbahçe’nin resmi siteden yayınladığı röportaj;
Fenerbahçe’deki birinci günlerini anlatan Portekizli oyuncu, “Kendimi çok âlâ ve memnun hissediyorum. Fenerbahçe üzere büyük bir kadroya geldim. Ne keyifli ki şu anda buradayım. Kadro idmanlarına en kısa müddette katıldığım için memnunum. Sıkı bir halde çalışmaya devam etmemiz gerekiyor. Zira bu sene gerçekleştirmek istediğimiz çok amaç var. Burada çok güzel bir formda karşılandım. Aslında daha evvel Türkiye’de oynamıştım. Ekip arkadaşlarımın kimilerini da daha evvelce tanıyordum. O yüzden aslında kendimi konutuma dönmüş üzere hissettim. Artık çok çalışmamız gerekiyor. Doğal ki yılın bu periyodu kolay değil ancak elimizden gelenin en güzelini yapıp, sıkı bir biçimde çalışacağız.” sözlerini kullandı.
“Jorge Jesus, çok çalışkan birisi”
Teknik Yöneticimiz Jorge Jesus ve çalışma temposuyla ilgili soruları yanıtlayan Bruma, “Jorge Jesus, dünyaca bilinen çok büyük bir teknik yönetici. Onu esasen herkes tanıyor. Onun hakkında konuşmama gerek yok. Çalışmayı hakikaten çok seviyor. Çok çalışkan birisi. Ona birazcık vakit da tanımamız gerektiğini düşünüyorum. Zira kulübe, oyunculara ve ülkeye alışması gerekiyor. Hiç kuşku yok ki alıştıktan sonra hoş bir dönem geçireceğiz. Dönemin bu evresinde ekipler çok ağır bir çalışma temposuna giriyorlar. Biz oyuncular da tatilden yeni çıktık. Vakit zaman bu tempoda zorlansak da, vakitle alışıp daha kolay geleceğini düşünüyorum.” dedi.
“Fenerbahçe’nin şampiyonluklar kazanması gerekiyor”
Oyuncu özelliklerinin yanı sıra kadro olgusuna vurgu yapan başarılı isim, “Çok fazla vaatte bulunmayı seven bir futbolcu değilim. Alanda futbol oynamayı ve oynadığım futboldan keyif almayı amaçlıyorum. Fenerbahçe büyük bir grup. Ben de Fenerbahçe’nin maksatlarına ulaşabilmesine yardım etmek için buradayım. Amaçlarımıza ulaşmak istiyoruz, bizim için en değerlisi bu. Şayet ekip olursak zati gerisi gelir. Kulübü ve taraftarı keyifli edebiliriz. Daha da kıymetlisi kolektif bir grup olabilmek. Futbolda ekipler birlikte oynadıkları vakit büyük muvaffakiyetler elde edebiliyorlar. Şayet birlikte oynamazsanız büyük muvaffakiyetler elde edemezsiniz. Gruptaki herkesin birebir gayeye odaklanması gerekiyor. Birebir amacı istiyor olması gerekiyor. Fenerbahçe de çok büyük bir topluluk ve bizim bunun şuurunda çalışmaya başlamamız gerekiyor. Fenerbahçe’nin şampiyonluklar kazanması gerekiyor. Fenerbahçe’nin oynadığı her maçı kazanmak için oynaması ve hak ettiği tüm kupaları kazanması gerekiyor. Fenerbahçe’nin oynadığı bütün turnuvalarda şampiyonluğu hedeflemesi gerekiyor. “ diye konuştu.
“Forma rekabeti, kulüp lehine”
Forma rekabetinin kulübün lehine bir durum olduğunu belirten Bruma, “Bunun çok uygun olduğunu düşünüyorum. Fenerbahçe daha da fazla oyuncu alırsa kadrodaki forma rekabetini daha da arttıracağını düşünüyorum. Zira sizin durumunuzda en az sizin kadar öbür bir oyuncu olduğu vakit bu sizi daha fazla çalışmaya, daha fazla istemeye ve daha fazla disiplinli olmaya iter. Bunun da kulübe yararı olacağını düşünüyorum. Forma rekabetinin her vakit kulüp lehine olduğunu düşünüyorum.” dedi.
“Herkes burada az çok şeklimi biliyor”
Oyun tarzına değinirken bir sefer daha grup olma konusunda vurgu yapan Portekizli oyuncu, “Benim biçimimi herkesin bildiğini düşünüyorum. Top sürmeyi, gol atmayı, asist yapmayı, kadroma gol bölgesinde yardım etmeyi seven bir oyuncuyum. Herkes burada az çok stilimi biliyor. Şayet İlah da isterse bu sene işler istediğimiz üzere gidecek diye umuyorum. Demin de belirtmiş olduğum üzere değerli olan grup halinde oynayabilmek. Esasen kadro olarak birlikte oynamayı başarabilirsek ferdî performans da artacaktır.” sözlerini kullandı.
Futbola başlangıç öyküsünü anlatan başarılı isim, “Futbol oynamayı çok seven bir çocuktum. Sokakta arkadaşlarımla daima futbol oynuyordum. Sonrasında futbol okuluna gittim ve orada futbola dair daha çok şey öğrendim. Portekiz’de de mesleğime başladım. Büyük ağabeyim de futbol oynuyordu.” diye konuştu.
“Türkiye ligi çok uygun bir lig”
Türkiye Ligi’nden ve taraftarlarımızdan övgüyle bahseden Bruma, “Arkadaşlarıma her vakit diyorum, ‘Türkiye ligi çok güzel bir lig. Taraftarlar olağanüstü, stadyumlar çok hoş. Türkiye’deki oynadığım futbol sayesinde Almanya’ya transferimi gerçekleştirmiştim. Mesleğimde Türkiye Ligi’nde bu türlü büyük bir adım attım, minnettarım. Burada kendimi konutumda hissediyorum.’ Burada kendimi konutumda hissetmemin sebebi, beşerler beni seviyor. Ben bu ülkeyi seviyorum. Grup arkadaşlarım bana yardımcı oluyor. Burada kendimi konutumda üzere hissediyorum. Türkiye Ligi’nde taraftarların futbola olan ilgisi, futbolcuların da mesleklerine karşı daha fazla motivasyon ve tutku yaşamasını sağlıyor. Hele Fenerbahçe üzere büyük bir grupta, şahane taraftarların olduğu bir grupta oynuyorsanız bu sahiden büyük bir motivasyon kaynağı. Şükürler olsun ki buradayım. Burada oynadığım futbolun keyfini almak istiyorum. Belirtmiş olduğum üzere amaçlarımıza ulaşmamız için çok fazla çalışmamız gerekiyor.” dedi.
“Bütün odağımız o maçta olacak”
Sezonun birinci resmi maçını Şampiyonlar Ligi 2. ön eleme cinsindeki rakibimiz Dinamo Kiev ile oynayacak olmamıza dair kısaca konuşan Bruma, “Adım adım düşünmemiz gerekiyor. Şu anda dönem öncesi hazırlık devrindeyiz. Önümüzdeki birinci oynayacağımız resmi karşılaşma Dinamo Kiev maçı. Dönem öncesi kampını en güzel halde kıymetlendirmemiz lazım. Daha sonraki odağımız Dinamo Kiev maçı olacak. Bütün odağımız o maçta olacak. Değerli olan ekibin Şampiyonlar Ligi’nde yer alabilmesi. Fenerbahçe, Şampiyonlar Ligi’nde yer almak istiyor ve bu hem ekip hem oyuncular hem de taraftarlar için çok kıymetli. Birlikte çalışırsak bunu başarabileceğimizi düşünüyorum.” diye konuştu.
“Uzun bir dönem olacak”
Şampiyonlar Ligi tertibin futbolcular için başka bir motivasyon kaynağı olduğuna vurgu yapan Bruma, “Her oyuncu Şampiyonlar Ligi’nde yer almak ister. Bu hem kulüp hem futbolcular hem de taraftarlar için büyük bir motivasyon. Fenerbahçe’nin tekrardan Şampiyonlar Ligi’ne geri dönmesi gerekiyor. Taraftarların tekrardan keyifli olmaya geri dönmesi gerekiyor. Biz de bunun için çalışıyoruz. Maç maç düşünmemiz gerekiyor. Uzun bir dönem olacak ancak çok çalışacağız,” dedi.
“Türkçe konuşuyorum, anlayabiliyorum”
Farklı kültüre, farklı lisanlara sahip çok sayıda oyuncunun varlığına, “Buraya geleli çok olmadı. Grupta İspanyolca, Portekizce konuşan futbolcular var. Neredeyse herkes İngilizce biliyor, ben de birazcık Türkçe anlayabiliyorum. Bu yüzden de kendimi konutumda üzere hissediyorum. Bunun keyfini çıkarmak ve taraftarlarımızı keyifli etmek istiyorum. İnşallah bu sene amaçlarımıza ulaşacağız.” formundaki açıklamasıyla dikkat çeken kanat oyuncusu, kadroda Türkçe konuştuğu isimlere dairse, “Yavaş yavaş adapte olmam gerekiyor. Birazcık Türkçe konuşuyorum, anlayabiliyorum da. Yavaş yavaş vakitle oturacaktır.” dedi.
“Beni küçükken o denli çağırırdı”
Armindo Tué Na Bangna, ‘Bruma’ lakabının kıssasını, “Bu aslında babamın takmış olduğu bir isim. Beni küçükken o denli çağırırdı. Onun en yakın arkadaşının ismi Bruma’ydı, o da bu ismi çok sevdiğim için beni konutta o halde çağırırdı, okulda da beni o halde çağırırlardı. Ekseriyetle küçüklüğümden beri çağrıldığım isim bu.” diye açıkladı.
“Stada giderken dua ederim”
Bruma, ‘aile’ ve ‘arkadaş’ kavramlarının kendisi için farklı bir kıymet taşıdığını ise şu biçimde tabir etti:
“Ben, arkadaşlarına çok bağlı biriyim. Onları eğlendirmek, güldürmek sahiden çok hoşuma gidiyor. Şakalaşmak, memnun olmak ve insanları keyifli etmek hoşuma gidiyor. Ailemle geçirmiş olduğum vakit çok hoşuma gidiyor. Aileme ve arkadaşlarıma bağlı biriyim.”
Dua etmek ve müzik dinlemek üzere ritüellerinin olduğuna da değinen Portekizli futbolcu, “Stada giderken dua ederim, Tanrı’ya şükredeyim. Tıpkı halde stada giderken müzik dinlemeyi seviyorum ve futbolcuları motive ettiğini düşünüyorum.” diyerek kelamlarını noktaladı.
